Manisa Yamyamı

1996 yılının yazında gerçekleşen bu kan dondurucu olay henüz 15 yaşındaki bir çocuğun ölümüne sebep olmuştu. Manisa'nın Kırkağaç ilçesine bağlı İlyaslar Kasabası'nda geçimini tütün kırarak sağlayan Kurt ailesini ve tüm Türkiye' yi dehşete düşürmüştü bu olay. Mustafa Kurt ailesinin en küçük oğluydu. O yaz Mustafa ailesininde onayıyla hem evin gelirine yardımcı olmak hem de iş öğrenmek umuduyla ilçedeki sanayi sitesinde çalışmaya başlamıştı. Mustafa her sabah erkenden işe gidiyor ve akşam çok geç olmadan evine dönüyordu. Ama bir akşam Mustafa evine bir daha dönememek üzere ortadan kaybolmuştu. Evde Mustafa'yı bekleyen ailesi saatin geç olmasına rağmen Mustafa'nın ortalıklarda olmadığını fark edince köyde Mustafa'yı aramaya başlamışlardı. Ancak ne kadar arasalar da komşulara sorsalar da boşunaydı. Polis ve Jandarma, aniden kaybolan çocuğu kasaba ve ilçede ne kadar arasalar da Mustafa'dan haber yoktu. En son sabah işe giderken görülen Mustafa bir daha hiç görülmemişti. 17 gündür kayıp olan Mustafa'nın annesi oğlunun bulunması umuduyla köyün kadınlarıyla konuşup Mustafa'nın bulunması için okuma yapmak istediğini söylemiş ve evine davet etmişti. Oğluna kavuşma umuduyla kapı kapı dolaşan çaresiz kadın evine dönerken kestirme olması için çok fazla kullanılmayan zeytinlik yoluna girmişti. Zeytinlik araziden geçerken gözüne tanıdık gelen bir kaç parça kıyafet ilişmişti. Kıyafetlere daha yakından baktığında kıyafetin yamasından oğlu Mustafa'nın kıyafetleri olduğunu anlayan kadın etrafa daha dikkatli baktığında Mustafa'nın kafatasını bulmuştu. Başından aşağıya kaynar sular dökülen kadın ne yapacağını bilemez haldeydi. O telaşla koşarak kocasına haber verdi. Mustafa'nın babası o şaşkınlıkla gördüklerine anlam veremiyordu. Kim onun oğlunu bu kadar cani, acımasız ve sapkınlık derecesine varan bir duruma getirmişti? Bunu kim yapabilirdi? Acılı babanın aklı almıyordu. Olay yerine gelen polis ekipleri yol kenarında bulunan kıyafetlerin Mustafa'ya ait olduğunu belirlemiş ve çevrede detaylı bir araştırma başlatmışlardı. Araştırma sırasında tarlada kafatasının yakınlarında bir insan bedenine ait fakat tamamı olmayan bir kaç parça kemik bulmuşlardı. Bulunan kemik parçalarındaki izlere göre keskin bir aletle küçük Mustafa'nın eti kemiğinden yüzülmüştü. Bu bilgiler Kırkağaç halkını dehşete düşürmüş ve telaşlandırmıştı. Bunu yapan her kimse içlerinden biriydi. Belki her gün yüzyüze bakıp selamlaştıkları belki aynı mahallede veya aynı sokakta bulundukları belki de aynı evde yaşamakta oldukları biriydi. Düşüncesi bile tüyler ürperticiydi. Bu sırada savcılığa giderek bir takım iddialarda bulunan biri vardı. Bu kişi her sabah Mustafa'yla beraber işe gidip gelen, çalıştıkları iş yerinin patronunun oğluydu. Küçük çocuğun iddiasına göre Mustafa'nın kaybolduğu gün onunla beraberdi. Mustafa'yla iş arkadaşı ve yol arkadaşı olan küçük çocuk, Mustafa kaybolmadan bir süre önce onu Kırkağaç şehir merkezinde lokantacılık yapan biriyle tanıştırmıştı. Bu kişi Bölge Lokanta'nın sahibi Oktay Tayfun Bölge'ydi. Oktay Tayfun Bölge, evli ve 1 çocuk babasıydı. Lokantasına yemek yemeğe gelen Mustafa ve  arkadaşına çok yakın, sevecen bir tutumla yaklaşırdı. Hatta bazen yedikleri yemek için para bile almazdı. Oktay Tayfun Bölge'nin bu yaklaşımı çocukların onu gitgide yabancılıktan uzaklaşarak yakın biri konumunda görmesine neden olmuştu. İyi giden evliliği ve insan ilişkilerinin yanı sıra Oktay Tayfun Bölge'nin bir de çok fazla bilinmeyen karanlık bi tarafı vardı. Oktay Tayfun Bölge söylenenlere göre kardeşini öldürdüğü için 7 sene hapis cezasına çarptırılmıştı. Fakat bundan habersiz olan küçük çocuklar Oktay Tayfun Bölge'nin onlara zarar verebileceğini hiç düşünmemişlerdi. Bir gün Oktay Tayfun Bölge, Mustafa ve arkadaşına bir teklifte bulunmuştu. Mustafa'nın arkadaşının anlattığına göre sabah onları köyün çıkışından alarak işe götürmeyi teklif etmişti. Bu haberi duyan Mustafa ve arkadaşı çok mutlu olmuşlardı. Çünkü artık yol parası vermeyeceklerdi. Ertesi sabah köyün çıkışındaki zeytinlik arazinin orada Oktay Tayfun Bölge'yi beklemişlerdi. Oktay Tayfun Bölge zeytinlik arazinin oraya geldiğinde çocuklarla biraz sohbet etmiş ve sonrasında sapık bir ilişki teklifinde bulunmuştu. Çocuklar Oktay Tayfun Bölge'nin bu teklifini reddedince Oktay Tayfun Bölge çocukları korkutarak onları istediğini yapmaları için zorlamıştı. Çevrede kimsenin olmamasından yararlanarak önce Mustafa'ya sonra Mustafa'nın arkadaşına tecavüz etmişti. Oktay Tayfun Bölge bir daha Mustafa'ya yöneldiğinde Mustafa bağırmaya başlayınca Oktay Tayfun Bölge elindeki bıçakla Mustafa'nın boynunu kesmeye başlamıştı. Bunu fırsat bilen Mustafa'nın arkadaşı olay yerinden koşarak uzaklaşmış ve olanları Mustafa'nın kalıntıları bulunana kadar kimseye anlatmamıştı. O sırada Oktay Tayfun Bölge, Mustafa'nın kafatasını vücudundan ayırıp, kafasız ölü bedenini arabasına yerleştirmekle meşguldü. Söylentilere göre Oktay Tayfun Bölge, Mustafa'nın etlerini kemiklerinden ayırıp yemeklere kattığını, kemikten ayrılmayan kısımları da kaynatıp çorba yaptığını ve lokantasındaki müşterilere sunmuştu. Herkes Mustafa'yı ararken belki de bir yandan onun etini yiyorlardı. Olayın sonucunda Manisa halkı psikolojik olarak çöküş yaşamıştı. Ama en büyük acıyı oğluna yapılan bu canice olayları ve bu olayların sonucunda küçük Mustafa'nın bir mezarını bile yapamayan Kurt ailesi yaşamıştı.

Ben Strawberryandcream

Merhaba Dostlarım! 

Ben Strawberryandcream. Size bu blogta gerçek olaylardan yola çıkarak sizi bilgilendirmek amacıyla elimden geldiğince doğru ve kesin bilgiye ulaşarak size kaliteli bir okuma deneyimi kazandırmak istiyorum. Tahmin edebileceğiniz üzere işleyeceğim konular cinayet, kayıp vakaları ve gizemli olaylar adlı katagoride değerlendirdiğim olaylar yer alıcaktır. Blogumda kullanacağım bazı içerikler sizi rahatsız edebilir. Böyle bir durumdan rahatsız hissederseniz beni bilgilendirebilir veya bloğu terk edebilirsiniz. Unutmayın hiçbir şey sizden önemli değildir. Güzel ve yararlı bir blog olması ve bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle.

                                        Kendinize iyi bakın!